Güney Kıbrıs İsrail’in savaş gemisine döndü

Güney Kıbrıs İsrail’in savaş gemisine döndü

68d86aec2e00da8e9122e769 Güney Kıbrıs İsrail’in savaş gemisine döndü

HANDE ATILGAN, ASENA YATAĞAN Ankara / İsrail ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) arasında son dönemde yaşanan gelişmeler dikkat çekici. Tel Aviv yönetimi, ikinci İsrail olarak gördüğü Rum Kesimi’ne çok sayıda silah sevkiyatı gerçekleştirdi. İsrail Diaspora İşleri Bakanı Amichai Chikli ise Rum Yönetimi’ne sokaklardaki İsrail karşıtı duvar yazılarının kaldırılması yönünde bir mektup iletti. Talebin Rum Yönetimi tarafından kabul görmesi ve “antisemitizm ve ırkçı nefretin körüklenmesiyle mücadele için eylemlerin güçlendirilmesi” talimatlı yazının yerel yöneticilere gitmesi, Rum kesiminde taşları yerinden oynattı. Uzmanlar, yaşananları Milliyet’e değerlendirdi.

‘Türkiye’yi izole etme politikası’

Ortadoğu Uzmanı Haydar Oruç: “İsrail’in, Mavi Marmara’dan sonra Türkiye’yi cezalandırmaya, Türkiye’yi izole etmeye yönelik bir politikası var. Bu kapsamda da başvurduğu önemli bir aktör Yunanistan ve Rum Kesimi’ydi. Bu iki ülkeyle yakın ilişkiler tesis etti. Bu ilişkiler belki de şu anda en zirve noktasına geldi. Son dönemde özellikle Rum Kesimi’ne İsrail’den çok fazla turist gidiyor, bir kısmı turizm destinasyonu olarak Türkiye’ye gelmemek için tercih etti. Bu turistlerin karşılaştığı duvar yazıları Chikli’yi harekete geçirmiş. İsrail’in başka bir ülkenin içişlerine bu şekilde müdahale örneği olmasa da dolaylı olarak benzer olayları özellikle son dönemde yaşıyoruz. Almanya, ABD… Benzer şeyleri Arap ülkelerinde de görüyoruz maalesef. Bahreyn’de ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ana akım medyada İsrail’i eleştiren yazılar yayınlanması yasak. İsrail özellikle daha küçük ülkeler konusunda bunu yapıyor. (Yunanistan Başbakanı) Kyriakos Miçotakis’in 80. BM Genel Kurul konuşmasını takip ettim. İki ülke arasında bir ittifaklık ilişkisi olmasına rağmen Gazze politikasını eleştirdi. Bu hükümetlerin kendi kamuoylarına da hesap verme zorunlulukları var. (İsrail-GKRY arasındaki silah anlaşması) Bu müttefiklik ilişkisi adanın korunmasına mı hizmet edecek yoksa İsrail’i Türkiye’ye karşı bir ileri karakol olarak kullanma niyeti mi? Hem kuzeyde hem güneyde tartışılıyor. Muhalefetin desteklemediğini görüyoruz, bu bence olumlu bir gelişme. Rum Yönetimi, İsrail’le ilişkileri derinleştirme konusunda o kadar da rahat değil.”

68d86b292e00da8e9122e76d Güney Kıbrıs İsrail’in savaş gemisine döndü

‘Rum vatandaşlarda rahatsız’

Dumlupınar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hüsamettin İnaç: “Son yıllarda GKRY, Yunanistan ve İsrail arasındaki ilişki çok güçlendi. Özellikle Güney Kıbrıs’ta İsrail’in hava savunma ve radar sistemlerini yerleştirmesi, burayı adeta bir askeri üs haline getirmesi ve İsrailli yerleşimcilerin son yıllarda önemli ölçüde toprak ve arazi satın alarak varlıklarını genişletmesi dikkat çekiyor. Bu durum, sıradan bir Rum vatandaşı açısından ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Ayrıca bu gelişmeler uluslararası anlaşmalara da aykırı. 1959 ve 1960 Londra ve Zürih Anlaşmaları’na göre adada hem Kuzey hem Güney Kıbrıs’ta yalnızca İngiltere, Türkiye ve Yunanistan üs kurabilir. Dolayısıyla hukuki olmayan bir süreç işletilmektedir. Rum vatandaşları da bu illegal gelişmelere imza atan ve İsrail’in yanında yer alan hükümete karşı ciddi bir karşı duruş sergiliyor. Bu durum Güney Kıbrıs’ta iktidar ve muhalefet arasında ciddi bir gerilim ve tansiyon doğuruyor. Özetle Güney Kıbrıs, İsrail’in bir savaş gemisi veya uçak gemisine dönüşmüş durumda. Güney Kıbrıs açısından tehdit ve risk unsurları giderek artıyor ve buna tepki gösterilmesi gayet olağan.”

Ankara’dan izinsiz faaliyete tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, “Ramform Hyperion” adlı Norveç bayraklı geminin Kıbrıs Adası’nın güneyinde ve Kıbrıs Türk halkının da eşit hak sahibi olduğu kıta sahanlığında izinsiz faaliyetlerde bulunduğunu belirterek tepki gösterdi. Keçeli, “Yalnızca Kıbrıs Rum halkını temsil eden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), Kıbrıs Türk halkı adına Ada’nın etrafında tek taraflı tasarrufta bulunma yetkisi yoktur” ifadesini kullandı. Keçeli, bu çerçevede, söz konusu izinsiz faaliyetlere dair Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı’nın ortaya koyduğu haklı tepkiyi Türkiye’nin de desteklediğini bildirdi.

MSB dikkat çekmişti

İsrail’den alınan Barak MX Hava Savunma Sistemi’nin Limasol üzerinden GKRY’nin iç bölgelerine sevk edildiği haberleri geçtiğimiz günlerde Güney Kıbrıs basınında yer almıştı. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları da söz konusu haberlerle ilgili “GKRY’nin devam eden silahlanma gayretlerinin ve Ada’daki barış ve istikrarı zedeleyecek faaliyetlerinin tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Ada’daki dengeleri bozmaya yönelik her türlü girişim dikkatle izlenmekte, KKTC’nin güvenlik ve huzuru için gerekli tüm tedbirler alınmaktadır” açıklaması yapmıştı.

Share this content:

KAÇIRMIŞ OLABİLİRSİNİZ